ARİSTOTELES’TE ZAMAN KURAMI

avatar

Bilgi Uzmanı

  • e0

    Mutlu

  • e0

    Eğlenmiş

  • e0

    Şaşırmış

  • e0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Aristoteles; yer ve boşluk konularını inceledikten sonra, zaman bahsine geçer.
Onun daha önce ifade ettiği üzere, tabii varlıklar, hareketten, yerden, zamandan ayrı
yahut bağımsız varlıklar olmadıkları ve bu varlıklar zaman, mekân, hareket ile insan
tarafından algılandığı için, doğa üzerinde araştırma yapan kimsenin zaman hakkında da
bilgi edinmesi gerekir.

Aristoteles Zaman Kuramı


128 Nitekim hatırlayacak olursak Aristoteles, varlıkları ya kuvve halinde ya da fiil halinde bir ayırıma tabii tutmaktaydı. Bir halden diğer hale devinim olup, bu da yere göre ve zamanın içinde olacaktır. Bu bağlamda; kuvve ve fiili olan
haller, yine zaman ile ilgili kavramlardır. Zira zaman olmadan değişiminde farkına varamayız.


129 Doğa devinim ve değişmeyi kendisine ilke ediyorsa, bunu ancak zamanı analize ederek doğru bir şekilde anlayabiliriz.

Zamanın Tanımı


Aristoteles zamanın tanımını şu şekilde verir: “Aslında zaman şu: önce ile sonraya göre hareketin sayısı.”131 Bu bağlamda; tanımdan yola çıkarak, hareket ve değişim ile zaman arasında zorunlu bir ilişki olduğunu, dolayısıyla onun, zaman kuramını da, hareket konusuyla ilişkilendirerek temellendirmeye çalıştığını görüyoruz. Bu nedenle, esas konumuz olan zaman ile hareket bir anlamda aynı, bir anlamda farklıdır.

Zamanın hareketin konumuna göre ne olup olmadığını iyi belirlemek gerekiyor. Aristoteles’te hareket ile zaman arasındaki ayırımı, onların ne anlamda aynı alındıkları ne anlamda farklı incelendiğinin iyi bir şekilde belirlenmesi, zamanın doğru kavranabilmesi için zorunludur.

Zamanın Varlığı/Mahiyeti Hakkında


Günlük hayatımızda zaman kuramı, çevremizde olup biten her şeyin, zamanın içinde gerçekleşmesinden dolayı basit bir şekilde zamanın var olduğundan şüphe etmemekteyiz. Ancak zaman konusu ilk çağdan günümüze kadar mahiyeti ve onun tam anlamıyla ne olduğu itibariyle, en tartışılan ve belirsiz kalan bir konu olmuştur. Birçok düşünür/filozof, kendilerinden zaman hakkında sorulduğunda, doğru ve tam cevap verebilecek kadar bilemediklerini itiraf etmişlerdir. Bu nedenle zamanın hiçbir şekilde aynı kalmadığı ve sürekli değişim içerisinde olduğu için onun mahiyetinin ne olduğu hakkında kesin bir şey söylemek kolay görülmemektedir.

Aristoteles zamanın varlığını ve mahiyetinin ne olduğunu ortaya koymanın oldukça zor olduğunu ifade ederek, zamanın varlığını kabul etmeyenlerin görüşlerinden biri olan, zamanın sadece vehim melekesi olduğunu, bizim şeyleri algılayabilmemiz için kategori olması dolayısıyla, dış dünya da zamanın gerçek anlamda var olmadığını savunanların görüşlerinin mantıken güçlü olduğunu söyler.132 Nitekim zaman konusunu incelediğimizde onun her zaman aynı kalmadığını, sürekli bir değişim içerisinde olduğunu görüyoruz.

Aristoteles’in zamanla ilgili olan önce ve sonra ifadelerine bakacak olursak “Önce vardı şimdiye göre yoktur; sonra aynı şekilde var olacaktır; ancak şimdiye göre henüz yoktur.”133 şeklindedir. Dolayısıyla bu parçalardan oluşan zamanı,
Aristoteles’in kaygan olarak nitelendirmesinin nedeni de, onun tam anlamıyla varlığını ortaya koymak güç olduğundan, gerçek anlamda fiilen onu oluşturan bir şey olmamasıdır.

Zaman-Hareket İlişkisi


Zaman ve hareket arasında zorunlu bir bağ olduğu açıktır. Bu anlamda, harekete nispeten zamanın konumu nedir, bilmemiz gerekir. Aralarındaki zorunlu bağıntı da, zamanın devinimin ölçüsü olmasındandır. Ancak zamanın varlığı, hareketin varlığına nispeten bir alt seviyededir. Dolayısıyla zaman, hareket yahut devinim demek değildir.
Çünkü zaman dediğimiz şey, tanımında ifade edildiği üzere her yerde ve her nesne için aynı, tek olmasına karşılık birçok hareket olduğu bilinir.

Çünkü harekette değişim zaman kuramı vardır. Zaman ile hareket arasında bir başka farkı hakkında Aristoteles Fizik kitabında şöyle der: “Değişim her nesnenin içinde veya o nesnenin yerindedir, oysa buna karşı zaman ise her yerde ve her nesne için aynıdır.”139 Zaman, hareketin sayımı olması bakımından kısa ile uzun olarak nitelendirilir. Buna karşılık; hareket, çabuk ya da yavaş olarak nitelendirilmektedir. Bir başka farkı; iki hareket aynı anda olabiliyorken, iki
zamanın aynı anda olması mümkün değildir.

Kaynak:

  • Site İçi Yorumlar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.