Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
[M.Demir, Rümeysa].[Kitabın atası: Kodeks], [2022].
Bu çalışmada Kodeksin tarihçesine ve oluşum aşamalarına değinilmiştir. Kodeksin bugünkü kitabın oluşum sürecindeki etkilerine ve kodeks denmesi için gereken şartlardan bahsedilmektedir. Kodeksin bir biliminin olduğu ve bu bilimin çalışma yöntemlerine de maddeler halinde kısaca değinilmiştir. İlk kodeks örneklerine dair detaylandırma yapılmıştır.Çalışma, kodekse dair derlenmiş bilgileri içermektedir. Yalnız kodekse dair literatürde detaylı bir arama yapıldığında çok sınırlı aramalar ortaya çıkmaktadır. Kodeks konusunu detaylıca ve ayrıntılı olarak ele alan bir çalışmanın olmaması bu çalışmadaki içeriğe de etki etmiştir. Çalışmanın sonunda da bunun üzerine eleştiride bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler
Kodeks, Kodeks oluşumu, Kitap Oluşumu, Kitabın Tarihi
[M. Demir, Rümeysa].[BookAncestor: Codex],[2022].
In this study, the history of the Codexanditsformationstagesarementioned. The effects of the codex to perform the initializationprocessand the necessaryconditionsfor it to be called a codexarementioned. The codex is a study and it is directedtowards this science. Milkdetailing has been done to the firstcodexexample. The workcontainsinformationcompiledmilkinto the codex. A detailedsearch of the dairyliterature in the codexsearches a lot of information. The hand in this game, which can be takenfrom an area in detailaboutcodecsand as an application, is also in action. At the end of the study, criticismwasmadefor this reason.
KeyWords
Codex, Codexformation, BookFormation, History of the Book
İnsanlık tarihinde bilginin yeri her zaman ayrıdır. Bugünkü gelişmişlik düzeyine bir anda gelmemiştir. Zamanla bilimsel, teknolojik ve kültürel olarak değişiklikler oluşmuş ve aktarılması için de kaydetme istekleri doğmuştur. İnsanlar arası bilgi aktarımı kimi zaman hal hareket kimi zaman aletlerle kimi zaman sözlü olarak gerçekleşmiştir. Sözlü iletişimin de yetersiz kaldığı ve kayıt altına alınıp geleceğe aktarılması için yazı icadı gerçekleşmiştir. Yazının icadı insanlık tarihinde çok büyük bir yere sahiptir. Bu buluş ile insanlık tarihinin şekli ve süreci çok değişikliğe uğramıştır. İnsanların içinde bulundukları duruma ve coğrafyaya göre yazının şeklinde ve kullanılan malzemelerde değişiklikler gözlemlenmiştir. Coğrafyanın iklimi, havası, suyu bunlara etki etmiş olup, kullanılan yazı malzemelerinin seçiminde de etkinliğini korumuştur. Bu kullanılan malzemeler, bilgi kaynaklarını oluşturmuştur. Bilgi kaynaklarını günümüzdeki haline gelene kadar çok aşamadan geçmiştir. Kil tabletten, papirüse, kodekse, parşömene evrilmiş, kitap haline gelen kadar ok süreç atlatmıştır. En ilkel halden en gelişmiş haline kadar bilgi kaynağı olma özellikleri devam etmiştir.
Kitabın atası sayılabilecek, bugünkü haliyle bilinen kitap şekline gelmeden önceki şeklen ve yapı olarak ilk adımları sayılabilecek bir çalışmadır. “Kodeks bir dizi kağıt, parşömen ya da papirüs gibi yazılabilir materyallerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan kitap. Günümüzde el ile yazılan kodekslere el yazması da denilmektedir. Kodeks kelimesi, “ağaç gövdesi”, “tahta blok” veya “kitap” anlamına gelen Latince caudex kelimesinden gelir.” (Vikipedi, 2022).Kodeks: “Yazılı ve basılı olan her şeyin birçok yaprağa yazılmış ve bir araya getirilmiş halidir” (Labarre, 1994). Birçok yaprak ve birbirine çeşitli yöntemlerle tutturulmuş, çevrilebilen, bilgi kaydedilebilen bir yapısı mevcuttur. Başka bir tanım: “Bir arada dikilmiş ve ortak bir kapak içerisinde toplanmış, basılı defter halidir” (Aktaran Labarre, 1994) demiştir. Bu ve benzeri tanımlar kodeksin ilk oluşum aşamasındaki halini tasvir etmektedir. İlkçağ kitabının geleneksel biçimi olan, papirüs tomarının adı, Latince “volumen”di. Bunun yerini, l.S. 2. ve 4. yüzyıllar arasında, gitgide, iç içe konan ve kırılarak birbirini izleyen formalar oluşturan “codex” aldı (Demir, 2021). Kitabı tanımlayabilmek için, bir araya gelmeleri zorunlu olan üç kavramın varlığı gereklidir;Yazı için bir dayanak, bir metnin yayılması ve muhafazası ve kullanışlılık.Kitabın oluşum aşamasında Sümerlilerde kil tabletlerden, Mısırlılarda papirüsten, Romalılarda tomarlardan, el yazmalarından ve sonrasında mikrofilmlerden bahsetmek de mümkündür. Kodeksi bunlardan ve bu coğrafi şartlara göre oluşumdan uzak tutmak mümkün değildir. Tek başına kodeksin ele alınması mümkün değildir; çünkü kodeksin oluşumunda coğrafi etkenlerle birlikte kullanılan malzemelerdeki değişiklikler kodeksin oluşumunda da farklılıklara sebep olmuştur.
Antik dönemde en yaygın biçim olarak kullanılan rulodur. Ruloların yatay hali kullanışlı olması sebebiyle de sıklıkla kullanılmaktadır. Buna rağmen zaman zaman tahta tabletlerin kullanıldığı ve birleştirildiği ya da parşömenlerin bir araya getirildiği kodekslerin de olduğu bilinmektedir. Yazı araçlarının birleştirilmesi fildişi parçalarından yararlanılarak yapılmaktadır. Birden fazla yaprak denilebilecek parçaların bir araya getirilmesi ve birleştirilmesi sonucu ortaya bir bütünlük çıkmaktadır. Bu bütünlük kodeks olarak anılmaktadır. Bu birleştirme evresi bazen bir menteşe tarafından bazen ise birkaç toka yardımıyla da olmaktadır. Birleştirildikten sonra da yazmak mümkündür, yazıldıktan sonra da birleştirmek mümkündür. Kodeks kavramı, ilk zamanlarda ciltli takım balmumu kaplı tabletler için kullanılırken, zamanla tek kenarından tutturulmuş, parşömen, papirüs ve kâğıt gibi çabuk şekil alabilen, bükülebilen yapıdaki malzemelerden yapılan kitap biçimleri için kullanılan bir terim haline gelmiştir (Labarre, 1994). Bu değişiklik sonucunda rulo kitap şekli kodeks haline bürünmüştür. Bu değişimde papirüslerin kırılgan ve arkasına yazının geçmesinden dolayı kullanışlılığı tartışılıp, papirüs kodekslerin yapılması azalmıştır. Kullanışlılığı, kodeks halinde daha az olan papirüsler bulundukları coğrafyada yine de aktif olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Ciltli papirüs kodekslerin çoğalmasının yanısıra parşömen kodeksler çoğalmaya başlamıştır. Parşömenlerin papirüslere göre daha kullanışlı ve elverişli olduğu gözlemlenmiştir. Coğrafi niteliklere göre kodeks çeşitlerinin farklılaştığı bilinmektedir. Bu da kodekslerin fiyatlarındaki farklılığa yol açmaktadır. Mısır ve çevresinde papirüsler yoğunluktayken parşömen fiyatları fazladır. Parşömen kodekslerin yaygınlaşması kullanışlılığıyla paraleldir. Parşömenlere arkalı önlü yazılması ve diğerlerine göre daha esnek olması avantajlı bir durumdur. Kodeks halinde de rulo halinden daha çabuk alışılmıştır. Çükü parşömen kodeks kitap biçimi, kullanım olarak rulo kitaplara göre daha pratiktir. Kodeks üzerinde aranılan bilgi kolaylıkla bulunabilmektedir. Kodeks kitap biçimi, günümüzde kullanılan kitapla da fazlaca benzerlik göstermektedir (Dalkıran, 2013). Kodeksin ruloya göre farkları vardır. Kodeksin üretim maliyeti daha düşüktür. Çünkü her iki tarafının da kullanılıyor olması daha avantajlı kılmıştır. Kodeksin en uzun metinleri dahi alabilecek kapasitesi vardır. Kullanımı ve saklanması daha kolaydır. Kodeksin ortasındaki bölüme bakmak için kodeksin o noktasını açmak yeterli gelirken ruloda bu mümkün olamamaktadır. Ruloda yaşanan bu dezavantaj kodekslerin oluşmasına ve yaygınlaşmasına etki etmiştir.Parşömenlerin yenilenemediği zamanlarda üstü yazılı parşömenler üzerine daha farklı bir yazı yazma aracı kullanılarak, başka bir metin yazılabilirdi. Bu işleme palimpsestos denilirdi. Bir diğer ifade şekli de kodeks rescriptus’tur. Bu işlem parşömenin dayanıklı ve kullanışlı olmasına bağlı olarak parşömen kodekslerin daha yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır (Demir, 2021).
Günümüze kalmış en eski kodeks parçası;100 Yılı dolaylarından, yazarı bilinmeyen Latince bir yapıttır. Aslında papirüse yazılmış bir kodeks şeklindedir. Bilim insanları parşömen kodeksinsonunda papirüs ruloya üstün gelmesini o dönemde Hristiyanlığın gelişmesiyle ilişkilendirme eğilimindeolmuşlardır. Marcos’un İncil’in bir bölümü Roma’da bir parşömen deftere yazıldığı bilinmektedir. Mısırlı Hristiyanlar bunu daha sonra papirüs kodeks olarak kopya etmişler, bu da Hristiyanlar arasında kodeks modasını başlatmıştır. 4. yy. ortalarında kodeks artık bütün Hristiyanlarda benimsenmiş kitap biçimi olmuştur. O dönemin imparatoru Bergama’daki kütüphane katiplerine papirüs rulolardakini parşömen kodekslere geçirmelerini emretmiştir (Bloom, 2015). İncil el yazmalarının bize kalmış ilk örnekleri, 4.yy. sonlarında kopya edilmiş Sina Kodeksi ile İskenderiye kodeksi’dir.
Kuman-Kıpçaklarına ait eser olan CodexCumanicus, Türk dili tarihindeLatin alfabesiyleyazılmış ilkeserdir.CodexCumanicus’ta insan hayatıyla ilgili zengin bir söz varlığı hazinesibulunmaktadır. Bu eser Türk halklarının bilmecelerini toplayan en eskikaynaktır ve bu eserde geçen bilmecelerin hemen hepsi Türk halklarının folklorunda korunmustur (Curayeva, 2011). İnsan uzuvları, hayvanlar, madencilik, din terimleri,tıp, giyim-kuşam, renk adları, ticaret, savaş aletleri, yemek adları,takvim, hukuk gibi geniş bir alanı kapsayan bu söz varlığı hazinesiKuman-Kıpçakların yaşam biçimlerine dair bilgiler vermektedir (Karadeniz, 2017). “Kodeks Kumanikus’un ilk basımı1828 yılında J. Klapprot tarafından gerçekleştirilmiştir.G.Kuun’un1880yılındaBudapeste’deyayınladığı“KodeksKumanikus”ta elli adet bilmecenin olduğu kaydedilmiştir.” (Curayeva, 2011). XIV. Yüzyılınbaşlarında İtalyan tüccarlar ve Fransiskan papazları, Aşağı Volgabölgesinde yaşayan Kıpçaklar arasında öğrendikleri Türkçe ileHristiyanlığı yaymak için birçok dinî metni, Hristiyanlığa ilişkin duave ilahileri Türkçeye çevirmişlerdir.Eserintek NüshasıbugünVenedikKatedraliKütüphanesi’ndebulunmaktadır.CodexCumanicus, 55 yapraklı İtalyan ve 27 yapraklı Alman bölümü şeklinde iki defterden ibarettir.Daha sonra tek cilt haline getirilmiştir.Eseri Batı’da Bilim dünyasına tanıtan kişi J.Klaproth olmuştur..6Eserin diliyle alakalı en kapsamlı çalışmayı A. Von Gabain yapmıştır.Bu çalışma 1979’da Mehmet Akalın tarafındanTürkçeye çevrilmiştir.Türkiye’de CodexC umanicus üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma Mustafa Argunşah ve Galip Güner tarafından 2015 yılında yapılmıştır. CC tek bir kişinin değil birkaç kişinin eklemeleriyle oluşan birçalışmaolduğuiçin,eserinyazışekillerindefarklılıklarbulunmaktadır.55 yapraktan oluşan İtalyan bölümünde iki sözlük ve bazıgramer kuralları yer almaktadır. Alman bölümünün ise birkaç yazı tipi bulundurduğu için farklıkişilerin katkısıyla oluşturulduğu düşünülmektedir.CC’da Hristiyanlığa ait dini terimler, ticaret mallarını tanıtan terimler yoğunluk kazanmıştır.CodexCumanicus’un zengin kelime hazinesi ve Latinalfabesi ile yazılmış olması, harflerin ve kelimelerin okunuşundakikarışıklığı ortadan kaldırmıştır. (Karadeniz, 2017).
Kodeks oluşumu ve örneklerine yer verilmiştir. Bir de bu kodeksin bilimi olan kodikolojiden bahsetmek mümkündür. Codex ve logy kelimelerinin birleşimiyle oluşan codicology terimi kodeks bilimi olarak bilinmektedir. Kodikoloji yazma eserlerin fiziksel yapısı ve karakteristiközellikleri analiz edilerek eserin aidiyeti, tarihi ve kültüreldeğerini belirleme bilimidir (Reitz 2018).Kodikoloji faaliyetleri kapsamında yazma esere ilişkin:
Kodikoloji;Aynı zamanda kitabın üretimini ve sonrasındaki tarihini daha iyi anlamayı sağlamakamacıyla fiziksel yapısını inceleyen çalışma alanıdır. XIX. yüzyılın sonlarından itibaren,kitap üzerindeki çalışmalar tarihsel gelişimlerin yeniden yapılandırılması için bazıkurallara bağlanmıştır, çünkü kitaplar zamana ve mekâna göre değişiklik göstermektedir. Kâğıt tabakasında (quire) kullanılan yaprak sayısı, parşömenin ön ve arkayüzlerinin göreli yapısı, cetvelleme ve delme tarzı (ve bu işlemlerinyapraklar katlanmadan önce veya sonra mı, yoksa bir defada bir veyabirden fazla yaprağın mı, yoksa bir şablon yardımıyla mı gerçekleştirildiği)ve bir kitabın nasıl dikilip bağlandığı değişken özelliklerdir. Bu bağlamda,bir kitabın yapısının incelenmesi; yapım yöntemi, kökeni ve menşeihakkında dikkate değer bir aydınlatma ortaya koyarak orijinal görünümünüyeniden kurmaya yardımcı olabilir (Brown, 2017).
Kodeksin kitabın şimdiki haline, şekline kavuşmasında büyük etkisi vardır. Kitabın oluşumunda şekil itibariyle değerlendirilecek olunursa, kodeks oluşumu ilk adımı olarak değerlendirilmelidir. Kodeks bal mumu doldurma işleminden sonra papirüs kodekslerin oluşumu ve sonrasında parşömen kodeksler olmak üzere kâğıdın oluşumuna kadar geçen süreçte kullanılan malzemelerle oluşturulmuş bir bütünlüktür. Birleştirilmesinde kullanılan fil dişi modelleri, iplerle bağlama ve sonrasında menteşeleme gibi yöntemler kullanılmıştır. Bu sayfaların birleşmesine ve dağılmamasını sağlamaktadır. Kodekslerin oluşumu oluştuğu coğrafyanın en yaygın yazı yazma yöntemlerini de etkilemiştir. Mısır ve çevresinde papirüsün yaygın olması tamamen coğrafyayla alakalıdır. Yaygın olarak kullanılması ve parşömenin bu coğrafyada pahalı olma sebebi de hayvancılığın az yapılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Satın alınan ve az kullanılan, sırf dayanıklılığı için parşömenin alınması maliyetli olmaktadır. Gelecek nesiller için çok önemli bilgileri parşömene, daha günlük işlerde ise papirüsü kullanmışlardır. Bilginin önemi ve nesilden nesile aktarılmak istenmesi burada değinilmesi gereken niteliktedir. Ayrıca kodeksin oluşumunda yazı yazma aleti olarak kullanılan malzemelerin de yazı yazılan parçanın ne olduğuyla doğrudan alakalıdır. Papirüse yazılacak olması daha ince ve deliciliği az olan bir yazı aleti iken parşömene yazı yazmak için kullanılan yazı yazma aletinin daha kalın uçlu ve kazıma özelliğinin olması açısından daha sivri de tercih edilebilmektedir. Parşömenin pahalı olması avantajından dolayıdır. Arkalı önlü yazılabiliyor olması ve farklı yazı yazma şekliyle ikinci kere de üzerine yazılıyor olması avantajlarındandır.
Kodeks oluşumunu ve aşamalarını inceleyen bir bilim dalı da vardır. Bu bilim dalının olması günümüze kadar ne çeşitte kodeks ve ne kadar kodeks ulaştığını araştırmaktadır. Bu bilime yeterince önem verilmediği gözlemlenmiştir. Verilmiş olsa idi daha fazla kodeks çeşidi ve örneği vermek mümkün olabilirdi. Kodekse dair literatür araması yapıldığında daha çok sonuç çıkabilirdi. Bu sebeple kodekse dair yeterince araştırma yapılmamış ve kodeks bilimine yeterli değer verilmemiştir. Bugün kodeks kelimesi ile arama yapıldığında elle tutulur bir çalışma ortaya çıkmamaktadır. Papirüs, parşömen, kâğıtveya kitap altında incelenmiş birkaç cümleden yada paragraftan ibarettir. Bu konuda daha çok araştırma yapılması gerektiği öngörülmüştür.