Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Rümeysa Moğol Demir
[M.Demir, Rümeysa].[Rda’nın Farklı Ülkerdeki Geçiş Süreci: Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri], [2022].
Bu çalışmada Yüksek Lisans Eğitimi “Yeni Kataloglama Kuralları RDA’ ya Giriş I”dersi kapsamında hazırlanmış olan ülkelerin RDA’ya geçiş sürecine dair çalışmalardan değerlendirme yapılmıştır. RDAAAKK2’den sonra gelen kataloglama standartı olma özelliğini ve uygulama süreçleri incelenmiştir. Ülkelerin bürokratik yapısının kütüphanelere yansıması, eyaletler bazında olan karmaşanın kütüphane işleyişlerine etkisi ve gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerde RDA yapısının nasıl olduğu konusunda değerlendirmeler yapılmıştır. RDA’nın gelişememe ve değişime direnç gösteren kütüphanecilerin nedenlerine yer verilmiştir. Ortak sorunların olduğu ve RDA’nın kullanılması için öncelikle bilinçli ve nitelikli kütüphanecilerin görev başında olmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu çalışma farklı ülkelerde RDA yapısını incelemiş olup, örnek verilen ülkelerin RDA süreçleri ve sorunları hakkında bilgiler verilmiştir. Ortak sorunlara ortak çözüm önerileri sunulmuş olup, değerlendirme yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler
RDA, Kaynak Tanımlama, Bilgi kaynaklarının Tanımlanması ve Erişimi, FRBR, Dünya’da RDA
[M. Demir, Rümeysa].Rda’sTransitionProcess in DifferentCountries, Problemsand Solutions, [2022].
In this study, the country’stransition to RDA education, whichwasprepared in the Master’s “New Cataloging Rules Introduction to RDA I” course, wasevaluated. The feature of being the catalogthatcomesafter RDA AAKK2 and the standard to benefitfrom the application. Trainingsfor the developedlibraries of the countries, trainingsfor the training of schools, whicharetrainings. RDA’sexhibitsandflamboyantcollectorsarefeatured. The necessityfor the commonuseanduse of the RDA has beenfirstreviewedand the librarians’ jobdescription can be understood. This study has examined RDA in differentcountries, and the RDA processesanddetailedinformation of the exemplarycountriesaregiven. Jointsolutionproposalshavebeenpresentedandmade.
Keywords
RDA, Resource identification, Identificationandaccess to informationresources, FRBR, RDA in the World
Bilgi kaynaklarının çeşitlenmesiyle birlikte Anglo Amerikan Kataloglama Kuralları2 (AACC2)’nin yeterli gelmediği durumlar olabilmektedir.Denetimi sağlanan bilgi kaynaklarının kullanıma elverişli hale gelmesi için daha gelişmiş ve detaylandırılmış kataloglama standardına ihtiyaç duyulmaktadır. Farklı kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarının erişimi ve bağlantısının kurulması RDA ile mümkün hale gelmektedir. Bilgi kaynaklarının bibliyografik denetimlerinin sağlanması, düzenlenmesi ve kullanışlı hale getirilmesi bir düzen içinde olması gerekmektedir. Kütüphanelerin kataloglama birimlerindeki bu revize bilgi kaynaklarının kullanıcılarla daha efektif buluşması anlamına gelmektedir. Daha çok okuyucu, daha çok kullanıcı ve daha çok erişim ise kütüphanenin amacına uygun kullanıldığını ortaya koymaktadır. Geçmişten bugüne kart katalog örnekleri verilmektedir. Fakat; günümüz teknolojisinde artık eski ve yenilenmesi gereken yine teknolojik kavramlar olmaktadır. Bilgi kaynaklarının farklılaşması, tür ve ortamlarının değişikliğe uğraması sebebiyle RDA kataloglama standardının kullanımı ön plana çıkmaktadır. RDA’nın her bilgi kaynağını daha nitelikli ve detaylı sunuyor olması, var olan koleksiyonun tam manada erişime açılmasını sağlamaktadır. Marc ile bütünleşik olması, gereken bilgi kaynaklarının erişimini ve bu erişim platformlarını aktif hale getirdiği gözlemlenmektedir. Teknik alt yapının ve bağlantılı olarak da destek yapının bütünleşmesi RDA’nın uygulanmasını daha aktif hale getirmektedir.
Bilgi kaynaklarının erişimi ve tekrardan sunulmasını sağlayan ve buna yönelik geliştirilen çalışmalar Anglo Amerikan Kataloglama Kuralları 2(AAKK2)’ndan sonra geliştirilmiş olan kataloglama standartı RDA’dır. Genel bir tanım olarak; “Kataloglama kurallarını kolaylaştırma, bilgi kaynakları arasındaki ilişkileri gösteren FRBR kavramsal modelini uygulama, çeşitlimeta data şemaları için içerik standardı belirleme, düzenleme ve erişim olanaklarını geliştirme, bilgi kaynaklarının tüm türlerini tanımlama, uluslararası bağlamda daha esnek bir yapı sunma,kütüphane verilerinin diğer bibliyografik verilerle etkileşimini sağlamak amacıyla tasarlanmış bir kataloglama standardıdır” (Yamaç, 2022). Bibliyografik kayıtların kümelenmesi sonucu aranılan kaynakla bağlantılı olabilecek diğer kaynakların sunumunu gerçekleştirmektedir. AAKK2’nin temeli RDA’ya ışık tutmakta ve gelişmesi için fayda sağlamaktadır. AAKK2’de kayıtlı olan bilgi kaynaklarının bilgisayarda okunabilir ve dönüştürülebilir hale getirilmesi ile birlikte RDA’ya adapte edilmesi de daha kolaylaşmaktadır. RDA’nın aktif kullanılması internetin ve bilgi teknolojilerinin güçlü olması gerekmektedir. Kolay anlaşılan kavramsal tanımlamaların sonucunda erişilebilen bilgi kaynakları farklı otomasyon sistemlerinde dahi olsa, RDA yardımıyla erişimin ucu verilebilmektedir.
“RDA özellikle dijital ortam için tasarlanmış bilgiyi tanımlamaya ve bilgiye erişmeye yönelik bir standarttır” (Tuğlu & Kılınç , 2013).Online sistemler için düzenlenmiş bir sistemdir. İçerik standardına yönelik yapılmış düzenleme, tüm kaynakların tanımlanmasını sağlamaktadır. “RDA, AAKK2’ye dayanılarak oluşturulmuş, özellikle sayısal ve diğer bilgi kaynaklarının bibliyografik tanımlanması ve erişimi için tasarlanmış yeni bir standarttır” (Bayter, 2012). Yeni bir standardın olması gereklidir; çünkü gelişen teknolojiyle birlikte bilgi kaynaklarının çeşitliliği de artmıştır. Elektronik kaynaklar ve çeşitleri AAKK2 veya AAKK3’te yeterli oranda geliştirilemediğinde bibliyografik kayıtlarda noksanlıklar oluşmaktadır. Bunların gözden geçirilmesi ve detaylı olarak incelenip yeni bir standart haline getirilmesinin sonucunda RDA oluşmaktadır. Bilgi kaynakları sadece niteliksel değişime uğramamıştır. Niceliksel olarak da gelişmesi ve yönetilmesindeki zorluklar farklı bibliyografik kayıtların oluşmasına yol açmıştır. Kütüphanelerin buradaki rolü ise çok büyüktür. Hem eskiden yeniye aktarılması gereken bilgi kaynakları vardır hem de yeni değişen bilgi kaynakları çeşidine göre tanımlama yapılması gerekmektedir. Ayrıca geleneksel raftan aramaların yerini artık zaman ve mekân kavramlarını ortadan kaldıran elektronik ortamlar ve elektronik aletler sayesinde yapılmaktadır. Arama motorlarıyla başlayan bilgi arama davranışı birçok insanda elindeki erişebildiği araç tarafından yapılıp daha fazlasına uğraşılmamaktadır. RDA ile birlikte de bu arama davranışı, kullanıcıların zaman ve mekâna bağlı kalmadan istedikleri zaman araştırmalarını yapabilmelerine ve erişim sağlamalarına yardımcı olmaktadır. Yani bilgi kaynaklarının erişimini sağlayarak kaynakların keşfedilmesini sağlamaktadır. Başka bir ifadeyle RDA, kullanıcı odaklı bir sistemdir. Kullanıcıların bilgiye erişmelerinde problem yaşamamaları için en kolay şekilde ulaşımını sağlayan bir sistemdir. Doğru bilgiye, doğru zamanda, mekân kavramı olmadan erişim sağlamak isteyen kullanıcıların memnuniyetini sağlayan bir düzendir.
RDA’nın kullanımının diğerlerine göre daha kolay fakat uğraştırıcı olduğu düşünülmektedir. Katalog yapanlar için zaman kaybı ve uğraştırıcı gibi görünse de kullanıcı perspektifinden bakılırsa kolay aranabilir ve kolay erişilebilir bilgi kaynakları sunmaktadır. Çünkü RDA’da kısaltmalar kullanılmamaktadır.AAKK2’de kullanılan kısaltmaların hiçbiri kullanılmaz ve herşey bilginin ana kaynağında görüldüğü gibi eklenmektedir. Dolayısıyla kullanıcı otomasyonu kullanırken zorluk yaşamamaktadır. Her detay açık ve anlaşılır bir dildedir. Örnek olarak, kaç yazarlı olursa olsun o kaynakta emeği geçen her yazarın ismi tek tek giriş yapılmaktadır. RDA’nın kullanıcılara sağladığı kolaylıklar vardır. Bunlar; bilgi kaynağına erişmelerini en kolay hale getirmek, kütüphaneler arası iletişimden yararlanmak, elektronik ortamdan erişmek ve kolaylık sağlamak, arama kolaylığı sunmak gibi… Tüm bu kolaylıkların yanında, tek bir eserin farklı yorumlanmalarını bulmak mümkündür. Birbirleriyle ilişkili eserler ve ilişikleri anlayabilme ve kavrayabilme olanağı sunmaktadır. Tüm gösterimler için kataloglama bir kez yapılır ve sistematik bir şekilde diğer zamanlarda da aynısı kullanılmaktadır.
Türkiye’de RDA’ya yönelik çalışmalar üzerinde durulmuş ve RDA kavramsal boyutta ele alınarak detaylandırılmıştır. İlk olarak RDA kurallarına dair girişim 2012 yılında Nevşehir’de gerçekleşen çalıştayla başlamıştır. Bunun üzerine bir RDA çalışma grubu oluşturulması gerektiği ortaya konulmuştur. Öncü olarak da Mili Kütüphanede pilot uygulamalar gerçekleşmesi üzerine konuşulmuştur fakat daha sonrasında verimli bir devamlılık olmamıştır. Ayrıca Türkiye, Avrupa RDA çalışma grubu üyesidir. 2014 yılından itibaren bu üyeliğe devamlılığı vardır. Hacettepe ve Ankara Üniversitesi bu gruba üyelikle Türkiye’yi temsil etmektedirler (Çakmak, 2018).
Avrupa’da birçok ülkede RDA’ya geçiş söz konusudur. RDA kurallarının ve sistematiğinin benimsenmesi ve kullanımı için de Avrupa RDA Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Bu grup Avrupa ülkelerinde ve bu gruba dahil diğer ülkelerde RDA’yı benimseyip kullanmak ve yaymak isteyen kişiler tarafından sürdürülmektedir. Deneyimlerin paylaşılması, tecrübe edilen süreçlerin incelenip paylaşılması ve farklı uygulamaların denenmesi söz konusudur. Örneğin; kataloglamada kullanılan sınıflama sistemlerininkurallara uygun geliştirilmesi ve RDA ile senkronize çalışması sağlanmıştır. RDA’yı ilk kullanan ülke Kanada olmuştur. Bunun da yanında RDA kurallarını farklı bir dile çeviren ilk ülke unvanındadır. Kullanan kütüphaneler uygulamalarda yaşanılan problemler incelenip nelerin düzeltilmesi gerekliliği üzerinde durulmuştur (Çakmak, 2018). Daha sonra teknik açıdan inceleme yapan diğer ülkeler de RDA kurallarının benimsenmesi için çalışmalarda bulunmuştur. İtalya, Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda, İzlanda, İsviçre, Danimarka ve İskandinav Ülkeleri olmak üzere RDA’yadair uygulamalar yapmış ve daha kısa sürede benimsemiştir. Birçok ülke kendi ana diline göre çeviri yapmış ve ülke düzenine uygun olarak uygulamaya başlamıştır. Ulusal Kütüphanelerde, Milli Kütüphanelerde, araştırma kütüphanelerinde ve bazı zamanlarda da Halk Kütüphanelerinde uygulamalar yapılmıştır. Kimi zaman RDA kurallarına bağlı olarak FRBR uygulamaları ön planda olurken kimi zaman sadece kamu düzeni ön planda olmak durumunda kalınmıştır. Bu gibi gelişmelerin yanında teknik ve altyapısal eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Avrupa ülkeleri kendi aralarında iş birliği yapıp ortak projeler ortaya koyabilmektedirler. Avrupa ülkelerinin dışında birçok ülke RDA’ya geçmiş olmakla birlikte geçmek için alt yapı hazırlıkları çalışmaları içerisinde oldukları söylenmektedir. RDA’ya geçiş evresi her ülkede eşit hızda ya da eşit şartlarda olmamaktadır. Kimi zaman ülkelerin gelişmişlik seviyesi sebep olurken kimi zaman ülkenin bürokratik yapısı sebep olmuştur. Bazı zamanlar öncülük edecek bir kurumun olmaması sebep olmuştur. RDA’nın diğer teknolojilerle uyumu ve bilgi kaynaklarının bu teknoloji ile sunumu çok da kolay olmamaktadır. Ülkeler bunun yanında RDA meta verileriyle, RDA’nın entegrasyonuyla, RDA’nın benimsenmesiyle de ilgili konular üzerinde durmuşlardır.
Filipinler’de, Filipinler Ulusal Kütüphanesi (NLP) Direktörü Av. Antonio M. Santos tarafından “Filipinler’de RDA” konulu bir konferans düzenlenmiştir(Fresnido & G. Valerio, 2019).Bu konferanstaRDA’yı tanıtıp fikir alışverişinde bulunmuştur. Katılımcıların akademik kütüphaneciler olması, üzerinde durulan konunun ehemmiyetini de ortaya koymaktadır. Bu toplantı sonrası komite oluşturulup, Ulusal Kaynak Tanımlama ve Erişi için çalışmalar yapılmıştır. Bu komite RDA’nın ülke çapında benimsenmesini sağlamıştır. Böylelikle de RDA yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Filipin Akademik/Araştırma Kütüphanesi tarafından RDA eğitim çalışmaları başlatılmıştır ve ulusal çapta eğitimler verilmektedir. Katalogçuların kendilerini bu konuda yetiştirmeleri ve geliştirmeleri gerekmektedir. Bu sebeple tecrübeli katalogçular tarafından eğitimler verilmektedir. Bu eğitimlerden sonra kütüphanecilerin yeni kataloglama standardında yaşadıkları problemlerin ele alınması gerekliliği ve buna göre de bir politika geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Kütüphanecilerin araştırmaları sonucunda RDA kurallarını içeren ve detaylandırılan bir kılavuz oluşturulmuştur. Kütüphanecilerden geribildirimler alınarak değerlendirmelerde bulunulmuştur. Kütüphanecilerin birçoğu RDA’nın uygulanabilir bir kataloglama standardı olduğunu düşünmüştür. Ancak RDA’nın alt yapı gerektirmesi sebebiyle hali hazırda olan teknolojik alt yapılarda yetersizlikler söz konusu olabilmektedir. Bunun geliştirilmesi için de yüksek maliyetli olması olumsuz bir sebeptir. Gelişmiş eyaletlerde bu gelişim görülürken, merkeze uzak taşra sayılabilecek yerlerde bu gelişim daha geç olmuştur. Birinci dünya ülkeleri tarafından bile yaşanan en temel sorundur. Filipinli kütüphaneciler içinde sorun olacağı öngörülmüştür. “Filipin Akademik/Araştırma Kütüphanesi, ücretsiz ve sübvansiyonlu eğitimler sağlamasına rağmen RDA’yı benimsemeyen kütüphanecilerin çoğu RDA araç setine ve hatta basılı versiyonuna abone olmayı karşılayamadığından maliyet bir sorun olmaya devam etmiştir” (Tanak, 2021). Bu maliyetle birlikte teknik sorunlar da devamında gelmektedir. Geliştirilmesi gereken ve RDA ile uyumu sağlanması gereken sistemin değiştirilmesi gerekmektedir. Bu problemleri yaşayan kütüphanecilerin ise içinde bulundukları düzende daha düzenli ve sistemli çalışmak istememektedirler. Değişime direnç gösteren kütüphanecilerin bu sistemin ilerlememeisne olumsuz katkıları vardır. AAKK2’yi çok iyi bilen kişilerin RDA’nın gereksiz detay olabileceğini ve AAKK2’nin yeterli gelebileceğini düşünmektedirler. Yeniden öğrenme ihtiyacını gidermeleri, kendilerini geliştirmek zorunda olmaları anlamına gelmektedir. Bu manevi baskıyı da birçok kütüphaneci istememektedir. Uzmanlık eksiği de bir diğer sorundur. RDA’ya dair çalışmaları yürüten, yöneten ve bunun eğitimlerini verebilecek kişilerin saysının az olması RDA’nın geride kalmasına sebep olmaktadır (Fresnido & G. Valerio, 2019).
Bir kaynağı tanımlamak için RDA kullanılarak oluşturulan üst veriler, kullanıcıların aradığı bilgiyi bulmalarını, buldukları kaynakların doğruluğunun tanımlanmasını ve en son olarak da seçim yapmasını sağlamaktadır. Avrupa ve ABD de birçok kütüphanenin RDA, uluslararası olarak belirlenmiş ilkeler, modeller ve standartlarla ve Mods, Dublin Core, Onix ve Marc gibi bir dizi kodlama şemasıyla uyumlu olduğu görülmektedir. Burada “RDA’nın gelişmesinin bir sonucu olarak, dünyanın en büyük çevrimiçi halka açık erişim kataloğu olan OCLC’de RDA katalog kayıtlarının akışı söz konusudur. Afrika’daki kütüphaneler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki birçok kütüphane OCLC’ye bağlı olmakla birlikte katalog kayıtları OCLC’den indirilebilmekte ve paylaşılabilmektedir. OCLC üzerinde bulunan birçok katalog kaydı RDA kuralları kullanılarak oluşturulduğundan, kütüphanelerin RDA’yı benimsemesi ve uygulamasında kolaylık sağlamaktadır” (Demirkan, 2021). RDA, her türlü bilgi kaynağı için standart olmasına rağmen, genellikle elektronik kaynaklara yöneliktir. Bu nedenle RDA, sistemli kütüphanelerde, e-kaynaklara sahip kütüphanelerde daha verimli hale gelmektedir. Sahra Altı Afrika ülkelerindeki gelişmişlik seviyesinin düşük olması ve kütüphanelerinin yeterli donanıma sahip olmamasından RDA uygulaması zor olmaktadır.Bu yetersizlik, RDA Toolkit’e abone olmak konusunda da sorun teşkil etmektedir. Yönetimin, fon veremiyor olması ve kütüphanenin aktif RDA kullanamamasına sebep olmaktadır. Ayrıca yerel para birimi ve ulusal para birimi arsındaki farktan dolayı aboneliklerin çok yüksek olduğu tespit edilmiştir (Monyela, 2020). Az gelişmiş ülke olması sebebiyle eğitim maliyetlerinin de yüksek olması olumsuz sebeplerdendir. Kütüphanecilerin RDA eğitimi almaları gerekmektedir ve bunun yanı sıra uygulama yapabilmeleri için de teknik altyapının düzenlenmesi gerekmektedir. Kütüphanecilerin olanın dışına çıkmak istememeleri, okur-yazar seviyesinin yükseltilmesiyle çözümlenebilmektedir. Bu alışkanlıklarından vazgeçmemeleri RDA’nın oluşum aşamasını geciktirmektedir. Birçok kütüphanecinin bilgisayar okuryazarlığı konusunda yeterli görmemesinden kaygıları oluşmaktadır. Dolayısıyla bilgi teknoloji alanındaki eğitimlerindeki eksiklik RDA uygulamasını engellemektedir. Bir diğer önemli sebep ise; bu ülkelerin gelişmişlik seviyesine bağlı olarak internet bağlantısının sürekliliğinin olmamasıdır.İnternet bağlantısı kopukluğunu sıklıkla yaşayıp, uzun süre kesintilerin oluşmasıyla da RDA’ya erişmek ve kullanmak mümkün olmamaktadır. RDA da ise internet olmazsa olmaz etkenlerdendir. Bu gibi durumlardan dolayı kütüphanelerde RDA uygulaması aksaklıkları yaşanmaktadır.
Gana’daki akademik kütüphaneler, ülkedeki en aktif, canlı kütüphane türlerindendir. Yükseköğretim kurularının müfredat ihtiyaçlarını desteklemek için bilgiye erişim sağlamak için gerekli çalışmaları yapmaktadır. “Gana’daki çoğu akademik kütüphane tarafından başlatılan kütüphane operasyonlarında teknolojinin uygulanmasının doğrudan bir dalı olan kütüphane otomasyonu, bu kütüphaneler tarafından sunulan işlevleri ve hizmetleri derinden değiştirmiş ve geliştirmiştir” (Murat, 2021). Araştırma Kütüphanesi olan bu kütüphanelerde bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yapılan değişiklikler dikkat çekicidir. Bu akademik kütüphanelerde bilgi kaynaklarına erişimi organize etmek,basılı ve elektronik kaynakları sağlamak ve erişime açmak önemlidir. Bunun düzenlenmesi ve kullanıcılar için erişime açmaları da RDA ile mümkündür. Kullanılan AAKK2’den sonra yenilenmesi ve geliştirilmesi gereken kataloglama yapısı olması gerekmektedir. Birçok Üniversite Kütüphanesinin olduğu Gana’da kataloglama ve sınıflama uygulamalarında bazı eksiklikler görülmektedir. Bunun sistemli ve tek bir düzen halinde olmadığı gözlemlenmektedir. Bilgi Teknolojileri alanındaki eksiklikler kütüphanelerdeki işleyişe etki etmektedir ve yetersizlikler gelişememesine sebep olmaktadır. Ayrıca gelişmekte olan ülkeler arasında olduğundan, yatırım düzeyinin yeterli olmaması yeterli miktarda kaynak alınamamasına yol açmaktadır. Bu da bilgi kaynaklarına erişimin daha az daha kısıtlı olmasına sebep olmaktadır. Kataloglama işleminde, kopya katalog tüm personel tarafından yapılırken, orijinal kataloglamalar profesyonel kütüphaneciler tarafından yapılmaktadır. “Standardı sağlamak için evrensel olarak kabul edilen kataloglama kodlarını ve standartlarını kullanmaktadırlar. Bu alanda UEW, RDA’yı benimseyen ve kullanan ilk akademik kütüphane olmuştur. Öte yandan, UCC ve UG, kendi OPAC’larındaki MARC kayıtlarından da kanıtlandığı üzere hala AAKK2 kullanmaktadır” (Murat, 2021). Gelişime ve değişime direnç gösteren kütüphanecilerin AAKK2 kullanmaya devam etmek istemeleriyle birlikte RDA gelişememiştir. Bu akademik kütüphanelerin RDA kullanmamalarının ilk sebebi mali yetersizliklerdir. Diğer sebepler ise; yeterli gelmeyen bilgi teknolojileri, güvenilir internet ağının olmaması, çalışma ortamlarının uygun olmamasıdır. Ayrıca tecrübeli katalogcuların katalog başında olmaması da bir diğer sorundur. Bunun sonunda da nitelikli katalog kayıtları oluşamamaktadır.
Meksika Ulusal Özerk Kütüphanesi (UNAM) Meksika ve Latin Amerika’nın en büyük ve en önemli eğitim kurumlarındandır. 340.000’den fazla lisans ve ön lisans öğrencisine hizmet vermektedir. UNAM bünyesinde, çeşitli araştırma alanlarında teorik ve uygulamalı araştırma projelerinin yürütüldüğü Kütüphanecilik ve Bilgi Araştırmaları Enstitüsü (IIBI) bulunmaktadır. Enstitünün verdiği eğitimlerden biri de bilgi organizasyonudur ve bunun için de kataloglama standartları elealınmaktadır (M.Demir , 2021). Buna bağlı olarak RDA çalışmaları her döneme göre teknik ve prosedürler uygulayarak düzenlenmiştir. Kütüphane kendi usulüne uygun RDA standartları belirlemiş, RDA’nın düzenlenmesi ve uygulanması için de çalışma grupları kurulmuştur. Kütüphane ve Bilgi Araştırmaları Enstitüsü (IIBI) aracılığıyla gerçekleştirilen, desteklenen ve düzenlenen kurslar, konferanslar ve tartışma forumları, yeni RDA uygulama kararını belirleyen faktörlerden olmuştur. RDA için çalışan komisyonun belirlediği bazı aşamalar vardır. Bunların değişmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir. Örneğin; her kaynak türünün bibliyografik kaydındaki değişiklikleri ele alınmalıdır. RDA’nın kullanılması için politika ve prosedürlerin hazırlanması gerekmektedir. Yetkililerin çalışmaları kontrol altında olmalı ve kayıt altında olmalıdır. Tüm bu çalışmaların yapıldığı aşamalarda ise BT Departmanı için gereksinimler belirlenmeli ve ihtiyaçlar sağlanmalıdır. Bunların oluşmasıyla birlikte daha fazla zaman yatırımı söz konusu olmaktadır. RDA üzerinde daha profesyonel çalışmalar sürdürülmektedir. Daha sistematik ilerlenmektedir. Fakat; teorikte verimli olan RDA kuralları, uygulamalı süreçte tamamen verimli olamamaktadır. Çalışan kütüphanecilerin yeterli bilgi ve beceriye sahip olamamaları RDA kayıtlarının nitelikli yapılamamasına sebep olmaktadır. Teknolojik platformların RDA ‘yı yürütecek donanımda olmaması da RDA’nın yeterince gelişememesine sebep olmaktadır. Kurumun, RDA hükümlerine uymak için platformun güncellemesini veya uygun teknolojiyi elde etmek için yeterli finansal kaynaklara sahip olmaması verimliliği azaltmaktadır. Sisteme kaydedilen unsurların bireylerin bilgi ihtiyaçlarında yardımcı olup olmadığının bilinip bilinmemesi, geribildirim alınıp alınmaması da bir diğer sorundur.
ABD’de,RDA Geliştirme Ortak Yönlendirme Komitesi (JSC) tarafından geliştirilen bu düzen yeni kataloglama standardı olarak kütüphanelere sunulmuştur. ABD ulusal kütüphanelerinin 31 Mart 2013’te RDA’yı resmi uygulaması öncesinde, birçok Amerikan kütüphanesi benimsemiştir. Kooperatif Kataloglama Programı (PCC), RDA uygulamasına farklı bir yaklaşım getirerek, RDA’nın yetki ve bibliyografik kayıtlarda zorunlu kullanımı için ayrı bir tarih belirlemiştir (Long, 2018). RDA geliştiricilerinin hedefi kullanıcıların bilgi ihtiyacını en kısa sürede ve doğru zamanda bulma, tanımlama, elde etmelerini sağlamaktır. Bu hedeflerin de dışında katalogçuların nasıl katalog yapmaları gerektiği üzerinde kurallar belirlenmiş ve düzen oturtulmuştur. Böylelikle katalog kaydı yapan RDA geliştiricilere olan güven artmıştır. Zaman zaman katalogçular ve kütüphaneler tarafından nasıl yapılacağı konusunda endişeler oluşmaktadır. Bu bilgi eksikliğini gidermek ve sonrasında uygulamak zaman almaktadır. Maliyetli olması sebebiyle RDA uygulamaları gecikmektedir. Personel için de RDA ‘yı uygulama süreci teknik aksaklıklar sebebiyle zorlaşmaktadır. Bunun yanında kütüphaneciler kopya katalog yapmaya ve AAKK2’ye alışmış olmalarından RDA’ya karşı yargılarının olduğu gözlemlenmektedir. Sürekli değişikliğe uğraması sebebiyle personelin öğrenmeye karşı direnç göstermesi, RDA konusunda yapılan eğitimlerin temel düzeyde kalması, eğitime yönelik kaynakların kısıtlı olması RDA’nın gelişememesinin sebeplerindendir. Kütüphanecilerin RDA’yı benimsememe nedenlerinden biri de kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olmasıdır. Bu kolaylaştırıcılığı kütüphanecilere ihtiyaç olmayacağı gerekçesiyle yaklaşılıp RDA’nın kullanılmasını istememektedirler. RDA araç takımının iyi organize edilip edilmemesi de sistemin hantallığını ortaya koyar ve kafa karışıklığı sebebiyle de gelişime direnç gösterilmektedir (Gezer, 2021). Bu zihinlerdeki direnç her konuda gelişmeyi engelleyen bir tabu olmaktan öteye gidememiştir.
İsviçre’nin yönetim ve süreci açısından kendine özel bir yapısı bulunmaktadır. Bu ülke yapısı kütüphanelerinin de işleyişine etki etmiş olup, üzerinde durulması gereken bir konudur. “SLSP Projesi, İsviçre’nin mevcut federal yapısına rağmen üniversite kütüphanelerinin öncülüğünde 2015’de kurulan ve 2017 yılında kurulumunu tamamlayarak kar amacı gütmeyen, İsviçre’nin kütüphanelerinin teknolojik ve dijital gelişimine destek olmak ve bilimsel ilerlemeyi desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir proje sonucunda ortaya çıkmış bir şirkettir” (Canooğlu, 2021). Bünyesinde 40 milyondan fazla kaynağı barındırmakta ve 475 kütüphane yönetimini gerçekleştirmektedir. 475’in üzerinde İsviçre kütüphanesinin koleksiyonunu halka açık hale getirecek bir arama ara yüzü geliştirilmiştir. Bu ara yüzün ismi Swisscovery’dir. Bu arayüzlerin kataloglamaların farklılıkları İsviçre’nin federal yapısıyla alakalıdır. Farklı eyaletlere ayrılmış olan İsviçre yapısı kütüphanelerinde de farklılıkları ortaya koymuştur. RDA’daki standartlaşmaya uyamamalarının sebeplerinden ilki farklı federallerde farklı dil yapılarının oluşmasıdır. Kültürel farkın dile yansıması ve kütüphanelerde de kaynak dillerine yansımış olması farlılık göstermektedir. Bir diğer sebep, kantonların kendi içinde bağımsız olmaları sebebiyle finansal desteğin nereden ve nasıl geleceği konusudur. Bu kütüphaneler için federalliğin sonunda oluşan değişkenlik sebebiyle zorlu bir süreç olmaktadır. Standart bir düzen oluşturulamamaktadır. Bunun sebebi ise çok fazla çeşit kütüphanelere sahip olmalarıdır. Ortak ağ ve konsorsiyumların oluşturulmasında sorunlar yaşanmaktadır. İhtiyaçların farklılaşmasıyla birlikte bu farklılıklar gereksinimlerin oluşmasına sebep olmaktadır. Kütüphanelerin RDA kurallarına uygun düzenleme yapması bu konuda zaman ve uğraş isteyen bir durumdadır. Merkezi bir kavramsal modelleme seçilmiş olup, tüm kütüphanelerin kontrolü daha kolay sağlanmaktadır. Bu durumda da İsviçre için de RDA’ya geçişin gerekliliği kesinlikle yadsınamaz bir durumdur (Banfi & Gaudinat, 2019).
İncelenmiş olan ülkelerde ortak sorunların olduğu gözlemlenmiştir. Fakat; ülkelerin yönetiminden ve gelişmişlik seviyesinden dolayı farklılıklar da mevcuttur. Sorunlar genellikle maliyet, finansal sorunlar, yönetimin direnci, personelin gelişmeye ayak diremesi, fikri ve uygulamalı dirençler, alt yapı eksiklikleri, internet erişiminin olmaması veya kısıtlı olması, bilgi teknolojileri alanında yetersizlik, personelin AAKK2’nin yeterli geldiğini düşünmesi gibi sorunlardır. Bu sorunlar RDA’nın gelişememesi ve dolayısıyla kullanıcılara kullanıcı odaklı bir sistem sunulamamasına yol açmaktadır. Ortak sorunlara ortak çözümler sunulabilir. Bu çözümler:
Bu sayılan çözümler haricinde her kurum veya kuruluşa, kütüphaneye veya ülkeye göre değişkenlik gösterebilecek sorunlar ve dolayısıyla çözümler belirlenebilir.
RDA bilgi kaynaklarının bilinmesi, bulunması, erişilmesi ve kullanılması için kolaylık sağlayan bir sistemdir. Tüm bunların kolaylığı ve kullanıcı odaklı geliştirilmiş yeni bir standarttır. Bilgi merkezleri de çeşitli veri modelleme yapısıyla belli bir formatta bilgi kaynaklarını erişime koymaktadırlar. Bu çalışma düzeni çalışanlarla çalışma ortamıyla entegre bir haldedir. Bilgi kaynaklarının tanımlanması ve erişimi bu düzen içerisinde olmazsa olmaz kurallar bütünüdür. AAKK2 ile devam eden bilgi merkezleri de vardır fakat bilgi kaynaklarının çeşitlenmesiyle birlikte bu kataloglama sistemi yetersiz gelmektedir. Her bilgi kaynağının kendi ortamına ve türüne göre kataloglamasını sağlayan RDA bilgi merkezlerinde kullanılmalıdır. Kullanıcıların istediği bilgiye istediği zaman mekân kavramı olmadan erişme imkânı sunmaktadır. Bu kolaylıklarla birlikte bağlantılı tüm bilgileri FRBR kavram mantığında sunmaktadır. Sistematik bir düzen ve kurallar isteyen RDA, geçiş süreçlerinde bütünsellik korunmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada da ülkeler bazında RDA’ya geçiş süreci ve sorunlar ele alınmaktadır. Sorunlar genellikle çalışanların zihninde yeniliğe karşı çıkmalarından kaynaklanmaktadır. Sonrasında, teknik eksiklikler, alt yapı sorunları gibi bilgi teknolojilerinin yetersizlikleri sebep olmaktadır.Ülke yapılarında farklı eyaletler, çok kültürlülüklerin de sebep olduğu engeller vardır. Buna bağlı farklı uygulamalar, platformların geliştirilmesiyle RDA’ya girişim sağlanmaktadır. Bu gibi sorunların çözümü RDA’nın gelişmesini sağlamaktadır. Türkiye’de de RDA uygulamalarında yaşanan sorunlar bahsi geçen ülkeler ile benzerlik göstermektedir. Türkiye’de öncü olacak bir kurumun olmaması bu eksikliği tetiklemektedir. RDA ile ilgili farklı dillere çeviri çalışmaları, politika geliştirme ve kılavuz oluşturup yayınlama gibi çalışmalar yapılmaktadır ve her ülke için de yapılması gerekliliği ortaya konulmaktadır. Tüm ülkelerin RDA’ya karşı önyargılarını yıkıp her kütüphanenin uygulamaya başlaması gerekmektedir. Merkezi bir yapıya dönüşmesiyle birlikte daha verimli bir sonuç elde etmek mümkündür.