Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Gazeteler, dünyadaki ilk örneklerine 17. yüzyılda rastladığımız gazete Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılda görülür.
İmparatorluk döneminde yayımlanmış olan ilk gazetenin hangisini olduğunu belirlemeye çalışanlar dili (Türkçe’yi) ya da coğrafyayı ölçüt alır.
Dili ölçüt aldığında, ilk Türkçe gazete 11 Kasım 1831 yılında yayımlanmaya başlayan Takvim-i Vekayi’ dir.
Amacı, devlet görevlileri başta olmak üzere . Osmanlı yurttaşlarına yaşanan olayları. resmi görüş doğrultusunda yansıtmak ve devlet işleriyle ilgili duyurularda bulunmaktır; zaman içinde de resmi gazete niteliğini kazanmıştır.
182 1878 yılına kadar haftalık olarak düzenli aralıklarla çıkmış olan gazete, 1878-1890 arasında kapanmış, 1908-1922 (4 Kasım 1922) yılları arasında yine düzenli olarak çıkmıştır. Günümüzdeki resmi gazete bu yayının devamı kabul edilir.
Coğrafya’yı ölçüt alırsak, Takvim-i Vekayi Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yayımlanmış ilk gazete değildir. Çok dilli ve çok kültürlü bir İmparatorluk olan Osmanlı’ da Takvim-i Vekayi’ den çok daha önce, Fransızca olarak yayımlanmış gazeteler olduğu gibi, Arapça ve Türkçe olarak yayımlanmış bir gazete de vardır.
Eldeki veriler ışığında, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde basılmış en eski gazetenin, İstanbul’ da Bulletin de Nouvelles (Havadis Bülteni) adıyla Eylül 1795’te çıktığı söylenebilir. Fransız Elçiliği Basımevi tarafından başlangıçta 15 günlük olarak ve 6-7 sayfa halinde çıkartılan bu gazetenin temel amacı, Fransızlara Fransız Devrimi ve bu devrimin getirdiği yeni politik filirler hakkında bilgi vermektir.
Dönemin Fransız elçisinin Türkçe yayımlatmak istediği ancak gerekli harfleri gazetenin ömrü kısa sürmüş; yayımı, 1 yıl sonra Mart 1796′ da durdurulmuş; daha sonra Eylül 1796′ dan Mayıs 1797’ye kadar La Gazette Française de Constantinople (İstanbul Fransız Gazetesi) ve ardından Mayıs 1797′ den Temmuz 1797’ye kadar Mercure Griendal yayımlanmıştır. Onları, 1821 yılında İzmir’ de yine Fransızca olarak yayımlanan Le Spectateur Oriental (Doğu Gözlemcisi) izlemektedir.
İlk Türkçe gazete olan Takvim-i Vekayi’ den sonra sırayla, 1840’ta Ceride- Havadis, 1960 yılında Tercüman-ı Ahval ve 1861 yılında da Tasvir-i Efkar yayımlanmıştır.
Sonuncusu, düzeni, mizanpajı açısından en iyi olanıdır. Takvim-i Vekayi’nin yayımlanmasından sonra ilk 50 yıl içinde yüze yakın gazete yayımlanmıştır. Gazeteler, özellikle 1860 yılından sonra ülke içinde büyük ilgi ve yankı uyandırmış; halk toplum sorunlarından haberdar edilmiştir .
II. Abdülhamit döneminde (1876-1908) kitap ve süreli yayınlara uygulanan sansür, gazete sayılarının da iyice azalmasına neden olmuştur.
Tanzimat’la başlayan Batılılaşma hareketi II. Meşrutiyet döneminde devletin siyasi ve sosyal tüm kurumlarının modernleşmesi biçiminde devam etmiş ancak savaşlar ülkenin önceden planlandığı gibi gelişmesine engel olmuştur.
Meşrutiyet’in ilan edilmesi basın hayatında da etkisini göstermiş ve II. Meşrutiyetle birlikte 200 gazete imtiyazı alınmış ancak 31 Mart Ayaklanmasından (1909) sonra yapılan sansür ve uygulanan sıkıyönetim, yine gazete sayısının düşmesine yol açmıştır.
İstiklal Savaşı yıllarında, gazeteler sarayın ve işgal kuvvetlerinin baskısı altında kalmış; ancak Akşam, İleri ve Tevhid-i Efkar gibi milli mücadeleyi destekleyen gazeteler de yayımlanmıştır.
Milli Mücadele’nin ilk gazeteleri arasında ise İrade-i Milliye (1919) ve Hakimiyet-i Milliye (1920) yer alır.
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, yazılı basın tek parti yönetiminde yasal ve idari sınırlamalardan şikayetini sürdürmüştür.
Çok partili siyasal yaşamın bu sorunları çözmesi umut edilirken, ekonomik kalkınma ve demokrasinin yaygınlaşması sorunlarını çözülemeyince, Demokrat Partinin eleştirilere yanıtı iletişim araçlarına sert davranmak olmuştur. Bu dönemin ilginç yanı, hükümetin parasal olanakları -ilan, kredi v.b.-basın üzerinde baskı aracı olarak sık kullanılmasıdır .
1960 sonrasında gazeteler gelişen demokratik yaşamın vazgeçilmez bir öğesidir. Fakat basın özgürlüğü askeri müdahaleler dönemlerinde çeşitli kısıntılara uğramıştır. 19701lerde ise gazetecilik alanında önemli teknik gelişmeler görülmüştür.
Ülke çapında yayımlanan birçok gazete renkli ofset basıma geçmiş; renkli, resimli magazin ekleri veren gazeteler yaygınlaşmıştır. Özellikle 1980 sonrasında boyalı basın da denen bulvar gazetelerinin tirajında büyük artışlar görülmüştür.
Yine bu yıllarda Türk basınında tekelleşmeye doğru bir gidiş başlanmıştır.
Ocak 2008 itibariyle toplam tirajı 5 milyonu geçen günlük
basın, bir kaç büyük sermaye grubunun elinde bulunmaktadır;
yayımlanan toplam gazete sayısı ise 658′ dir.
1928-1942 yılları arasında yer alan onlarca gazeteyi dijital olarak incelemek için butona tıklayınız.
Kayaoğlu, H. D. (2008). Süreli Yayınların Yönetimi. İstanbul: Selenge.