Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Minyatür Sanatı; Minyatür terimi, genel anlamıyla çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ve bu türdeki resim sanatları için kullanılmaktadır. Minyatür kelimesinin, Latince “kırmızı ile boyamak” anlamına gelen “miniare” kelimesinden türetilmiş olduğu ve daha sonra Fransızca‟ya “miniature” biçiminde geçtiği düşünülmektedir.
Osmanlı dönemi kaynaklarına baktığımızda bu terimin yerine “tasvir” veya “nakış” sözcüklerinin tercih edildiği minyatür yapan sanatçıya “musavvir” ya da “nakkaş” denirdi.
Minyatürlerin konuları genellikle devlet törenleri, fetihler ve seferler, tahta çıkma, cenaze törenleri, divan toplantıları gibi tarihi olaylardır. Bunların yanında bilimsel eserlerde de astrolojiyi tıbbı anlatmak için minyatürlere sıkça başvurulmuştur.
Minyatürler klasik resim sanatında ayırıcı bazı özellikleriyle tanınır. Minyatürde, figürleri ayrı ayrı incelemek mümkündür çünkü figürler birbirini kapatmayacak şekilde çizilmiştir. Gölge-ışık oyunlarının olmadı minyatürde renk sınırlaması da yoktur. Dolayısıyla renkler nakkaşın tercihine kalmıştır. Kırmızı gök, maviye yakın çayırlar çok uyumlu bir şekilde kullanılabilir.
Minyatürün perspektif önemsenmez. Önde olan bir figür büyük ve ihtişamlı çizilebilir. Özellikle Osmanlı Dönemi minyatürlerinde bunu görmek mümkündür. Osmanlı minyatürlerine has bir başka özellikte elyazması kitaplarda, minyatür, kitap sayfası boyunu geçmemektedir.
Selçuklular zamanında ilk Türk-islam minyatürlerinin örnekleri verilmiştir. iran edebiyatının ünlü siması olan Firdevsî tarafından yazılan şahnâme‟nin de bu dönemde minyatürlendiği tespit edilmiştir.
Osmanlılarda minyatür sanatı Fâtih Sultan Mehmed‟in saltanat yıllarında Edirne‟de minyatürlenen birkaç eserle başlar. 1475-1480 sıralarında Sinan Bey tarafından yapıldığı söylenen gül koklayan Fatih portresi bu döneme aittir. ġükrî-i Bitlisî tarafından hazırlanan “Selimnâme” Yavuz Sultan Selim‟in fetihlerini anlatan 24 minyatürlü ve Mesnevî tarzında Türkçe bir yazma eserdir.
Özellikle Kanunî Sultan Süleyman döneminde yazma eserlerde anlatılan konular minyatürlerle zenginleştirilmiştir. Kanuni döneminin önemli minyatürcüsü Matrakçı Nasuh‟tur. II. Bayezid dönemi olaylarını anlattığı eseri “Tarih-i Sultan Bayezid”, “Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn” ve “Süleyman-name” önemli minyatürlü eserleridir.Osmanlı dönemine ait günümüze kadar ulaşan en eski tarihli minyatürlü yazma eser ġair Ahmedî‟ye ait olan İskendernâme‟dir.
Minyatür kitap sanatları çerisinde yazma eserlerin değerini hem bilimsel, hem edebi hem de sanatsal açıdan arttırır. Eserde geçen olayların minyatürle resmedilmesi dönemin özelliklerini en somut haliyle ortaya koymakta araştırmacının anlamasını kolaylaştırmaktadır.
KOZAN, T. (tarih yok). TÜRKİYEDE YAZMA ESER KÜTÜPHANELERİNİN ORGANĠZASYONU. ANKARA ÜNİVERSİTESİ, SOSYAL BÖLÜMÜ ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ, Ankara. Mayıs 18, 2020 tarihinde https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=cbOXH84ZayrLjc0tI-QXKi7NDnhfYyg6iCYHpdOqVJ3KzmHSqJDFqqDnfjSaxdYo adresinden alındı